Hacı Hüseyin Yıldız (K.S)
Hacı father, the Sultan of our heart, passed away on the 25th of August 2005 in Düzce. The grave sheriffs are now in the city cemetery of Düzce.
Sarsılmaz Çınar
Arif-i Rivegeri
​
​
Arif-i Rivegeri hazretleri, Silsile-i aliyyenin onuncusudur. Buhara'ya 30 km uzaklıkta bulunan Riveger köyünde dünyaya geldi.
Küçük yaÅŸta tahsile baÅŸladı. Zeka ve kavrayışının parlaklığı sebebi ile hızla ilerledi. Bu esnada ilim ve hikmet sahibi, ibadet ÅŸartlarını harf harf yerine getiren, insanlara doÄŸru yolu göstermede zamanın kutbu Abdülhalık Goncdüvani hazretleri ile tanıştı ve bütün dünyası deÄŸiÅŸti. Daha ilk günde ebedi saadet tacının başına konduÄŸunu hissetti. Derhal kendisine baÄŸlandı, vefatına kadar hiç ayrılmadı.
Hocası ilk sohbetinde ona ÅŸöyle dedi:
"Hak yolcusu talebe, zamanının deÄŸerini gayet iyi bilmelidir. Üzerinden vakitler geçip giderken kendisinin ne halde olduÄŸunu sezmeye bakmalıdır. Åžayet geçen bir an içinde, huzurlu olduysa, bunu iyi bir hal bilmeli. "Allahıma ÅŸükürler olsun" demelidir. EÄŸer gafletle geçip gitmiÅŸ ise, hemen onu telafi etme yoluna gitmeli, yüce Yaratana nefsani mazeretini bildirip Ondan bağışlanmasını dilemeli, estagfirullah demelidir..."
Arif-i Rivegeri, hocası Abdülhalık-ı Goncdüvani hazretlerinin hayatlarında ona hizmet etmekle meÅŸhur olup, pek çok feyz ve bereketlere kavuÅŸtu. Yüksek üstadının vefatından sonra onun yerine Peygamber efendimizin ve Eshabının yolunu insanlara öÄŸretme iÅŸine memur oldu. Himmet, inayet ve gayretlerini Allahü teâlâyı arayanlara sarf etti.
Pek çoÄŸunun hidayete ve evliyalık makamlarında yüksek derecelere kavuÅŸmalarına vesile oldu. Zamanının bir tanesi idi. Herkese çok iyi ve yumuÅŸak davranır, kimsenin kalbini kırmazdı. Nefsinin istediklerini hiç bir zaman yapmaz, istemediklerini yapmak, ruhunu yükseltmek için çok çalışırdı. Haramlardan ÅŸiddetle kaçar, hatta harama düÅŸmek korkusu ile mubahların fazlasını terk ederdi. Geceleri vaktini hep ibadetle geçirir, gündüzleri talebe okutur, sünnet olduÄŸu için; gündüz öÄŸleden önce bir miktar uyurdu. Buna kaylule denir. Peygamber efendimizin sünnetini çok iyi bilir, onun unutulmaması için çok gayret gösterirdi.
Sohbetlerine ÅŸöyle baÅŸlardı:
"Allahü teâlâ hepimizi dünya ve ahiretin efendisi ve bütün insanların her bakımdan en yükseÄŸi ve en iyisi olan Resulullaha tâbi olmak saadetiyle ÅŸereflendirsin! Çünkü Cenab-ı Hak, Ona tâbi olmayı, Ona uymayı çok sever. Ona uymanın ufak bir zerresi bütün dünya lezzetlerinden ve bütün ahiret nimetlerinden daha üstündür. Hakiki üstünlük, Onun sünnet-i seniyyesine tâbi olmaktır.”
Arif-i Rivegeri hazretleri uzun bir ömür yaÅŸadı. Kabrini ziyaret edenler, onun feyiz ve bereketlerine kavuÅŸmaktadır. Onu vesile ederek Allahü teâlâya yapılan dualar kabul olmaktadır.
Bir gün Abdülhalık-ı Goncdüvani'yi gördü,
Çarşıdan erzak almış, evine dönüyordu.
Bir hizmetim dokunsa diye düÅŸündü bir an,
Yükü taşımak için, izin istedi ondan.
Hazret-i Abdülhalık, onun bu teklifini,
Peki evlat diyerek, verdi elindekini.
Sonra yüzünü dönüp, bir nazar etti ona.
Adeta o yeniden gelmiÅŸ oldu cihana
DeÄŸiÅŸiverdi hemen, bir baÅŸka oldu hâli,
Çünkü kaplamış idi, onu aÅŸk-ı ilâhi.
Bir gün eski hocası, rastladı yine ona,
Hakaretler ederek, dedi. "Dön okuluna!"
Bu hoca, her nasılsa, şeytana uymuş idi,
Gerçi bu günahına piÅŸmanlık duymuÅŸ idi.
Arif-i Rivegeri, üstün firasetiyle,
Anlayıp, ÅŸöyle dedi, ona kırık kalbiyle:
"Efendim, bu gariple, uğraşacağınıza,
Niçin bakmıyorsunuz, dünkü günahınıza."
Görünce talebenin böyle kerametini,
Anlamıştı bu hâlin, nereden geldiÄŸini.
O da Abdülhalık-ı Goncdüvani'ye gitti,
Talebe oldu ona, yıllarca hizmet etti.
​​​
​
​
​
​
​
-
Muhakkak Allah emaneti ehline vermenizi emreder
-
Allah-ü Teâlâ’nın sevgisi
-
Fetret Devresi
-
Hacı Babamızın Evlatlarına Nasihatları
-
Hacı Babamızın Halifeleri
-
Ä°mtihan Dünyası
-
Allah ve Resülü’nün dilinden dökülen inciler
-
Peygamberimiz Bir Sohbetinde buyurdular ki
-
Sohbet
-
Takva
-
Tasavvuf
-
Yaratılanı severiz yaratandan ötürü
-
Zikir
-
Hz.YUNUS ‘ dan (K.S.)
-
Rabıta ile Ä°lgili Âyetler Kudsi Hadisler ve Hadisi Åžerifler
​
Sevgili peygamberimiz (s.a.v)
Hazreti Muhammed Mustafa
Hz.Ebu Bekr Sıdık (r.a)
Selman-i farısı (r.a)
Kasım Bin Muhammed (r.a)
Cafer-i Sadık (r.a)
Bayezid el Bistami (r.a)
Ebul Hasan-i Harakani (k.s)
Ebu Ali Farmedi (k.s)
Yusuf Hamedani (k.s)
Abdulhalik Gücdüvani (k.s)
Arif Rivegeri (k.s )
Mahmud FaÄŸnevi (k.s)
Ali Ramitani (k.s)
Muhammed Baba Simasi (k.s)
Emir Külal(k.s)
Şahı Nakşibend Muhammed (Bahauddın )(k.s)
Alauddini Attar (k.s)
Yakub Çerhi (k.s)
Ubeydullah Ahrar (k.s)
Muhammed Zahid (k.s)
DerviÅŸ Muhammed Semarkandi (k.s)
Haceyi Muhammed Ä°mkeneÄŸi (k.s)
Muhammed Baki Billah (k.s)
Ä°mam-i Rabbani Ahmed Faruki (k.s)
Muhammed Masum es-Serhendi (k.s)
Muhammed Seyfeddın Serhendi (k.s)
Nur Muhammed Bedayunı (k.s)
Mirza Mazhar-ı Cann-ı Canan (k.s)
Abdullah Dehlevi (k.s)
Mevlana Halid BaÄŸdadi (k.s)
Seyyid Ali Nesep Tahal Hakkari( k.s)
Seyyid Taha el Hariri (k.s)
Muhammed Es’ad Erbili (k.s)
Kutbul Aktab Haci Halil Fevzi (k.s)
-
Letaife Hamse
-
Mürakebe Makamları
-
Nebî âşığı ÅŸair Nâbî
-
DerviÅŸin GeliÅŸ, GidiÅŸ Halleri
-
Takdir
-
KiÅŸinin Sevgisi
-
Nakşibendi Tarikatının Kaideleri ve Kandilleri