top of page

Taha’l Hariri (k.s.)

Altın silsilenin 32. halkası Irak’ın Musul vilayetine baÄŸlı Erbil’in Harir nahiyesinden Åžeyhi Taha’l-Hakkarî ile aynı adı taşıyor. DoÄŸduÄŸu Harir nahiyesine nispetle “Harirî” nisbesiyle ünlü Taha’l-Harîrî’nin hayatı ve hizmetleri hakkında M. Es’ad Efendi’nin Risale-i Es’adiyye’sinde kendi terceme-i halini kaleme aldığı bölümde verdiÄŸi bilgilerle, yine Es’ad Efendi’nin sohbetlerinde tutulan notlardan baÅŸka bir bilgiye sahip deÄŸiliz. M. Es’ad Efendi’nin: “Tarikat-i aliyyede seyr u sülüküm ne babamın, ne de dedemin irÅŸad zamanlarına rastlamadığından o zamanın kutb-i irÅŸadı bulunan Taha’l-Harîrî en-NakÅŸbendî el-Halidî hazretlerinin hizmetine girdim. 1292/1875 senesine; yani vefatına kadar beÅŸ sene müddetle hizmetlerinde bulundum ” ÅŸeklindeki ifadelerden Åžeyh Taha’nın iyi bir tahsil görmüÅŸ, itibarlı ve saygın bir kiÅŸiliÄŸe sahip olduÄŸu anlaşılmaktadır.
Dini ilimleri devrin ulemasından okuduktan sonra Mevlana Halid el-BaÄŸdadînin Erbil’de bulunan halifesi Hidayetullah Efendi’nin hizmet ve himayesine girdi. Hidayetullah Efendi, Taha’l-Harîrî’nin yerine irÅŸad makamına geçecek olan M. Es’ad Erbili’in dedesidir.
Taha’l-Harîrî’nin, Mevlana Halid BaÄŸdadî halifelerinden Osman Tavili ile de görüÅŸtüÄŸü bilinmektedir. Hatta Osman Tevili’nin Åžeyh Hariri hakkında”o, bizden büyüktür.” diye övgülerde bulunmuÅŸtur.
Gerek Hidayetullah Efendi ve gerekse Osman Tavili ile görüÅŸüp kendilerinden feyz alan Taha’l-Harîrî, devrin ünlü ÅŸeyhi Taha’l-Hakkari ile önce alem-i menamda, ardından kendisini ziyaret ederek görüÅŸmüÅŸ ve çok kısa bir süre içinde hilafete hak kazanmıştır.
Taha’l-Harîrî, ilk iki ÅŸeyhten gördüÄŸü seyr u sülük, son ÅŸeyhten aldığı icazetten sonra fıtratındaki “üveysi” istidad sayesinde sık sık alem-i manada Allah Resülü’yle görüÅŸmek ÅŸerefine nail olmuÅŸtur. Åžeyh Taha, tarikat silsilelerinde “üveysi” yolla irÅŸad gören ÅŸeyhlerin ilki deÄŸildi Nitekim Abdülhalik Gucdüvani ve Åžah-ı NakÅŸbend hazretleri de üveysidirler. Üveysilik: Asr-ı saadette yaÅŸayıp Hz. Peygamber’le cismani olarak görüÅŸemeyen Üveys el-Karanî’ye nispetle kullanılan tasavvuf kavramıdır. Tarikat piri veya Hz. Peygamber’le rüya yoluyla görüÅŸüp seyr u sülük gören tarik erbabı hakkında kullanılır.
 

Vefatı:
Taha’l-Harîrî. Erbil ve Musul bölgesinde yaklaşık kırk yıl süreyle halkı irÅŸad ile meÅŸgul oldu. 1292/1875 yılında vefat etti. Erbil’de medfundur.
 

Hariri ve Riyazat
NakÅŸbendiyye tarikatı, ruhu güçlendirip nefsi onun emrine vermek anlamına gelen “ruhanî usulü” uygulayan bir tarikattır. Bu yüzden bu tarikatta riyazata nefsanî tarikatlarda olduÄŸu kadar önem verilmez. Hatta bazı ÅŸeyhler riyazat konusu üzerinde hemen hiç durmazlar Nitekim Taha’l-Harîrî de bunlardan biridir. NaklolunduÄŸuna göre Es’ad Erbili hazretleri bir ramazan ÅŸey-hinin tekkesine gider. Ramazan boyunca orada riyazat yapmak ister Es’ad Efendi, iftarda çok çeÅŸitli yemeklerin sofraya getirildiÄŸini görünce vazifelilere bir daha böyle çok yemek getirmemelerini söyler. Ancak aldığı cevap ilginçtir:
“Åžeyh Tahal’l-Hariri hazretlerinin emri var, getirmek zorundayız.” Durumu Åžeyh Hariri’ye haber verildiÄŸinde o, Es’ad Efendi’ye ertesi gün ÅŸu uyarıda bulunur’ “Bizim yolumuzda salik, Ma’ruf Kerhi gibi olmalıdır Hane sahibi önüne ne tür yemek koyarsa yemelidir. Ayrıca bizim yolumuzda temizlik önce kalpten baÅŸlar. Kalb tasfiye ile salah kesb edince cesed de ona uyarak salah bulur. Bu bakımdan uzun uzun riyazata hacet kalmaz.”
KeÅŸf ehli olan Ä°le olmayan
Taha’l-Harîrî der ki: “KeÅŸf ehli olan salik ile keÅŸfi olmayan salikin hali, gözü gören ile gözü görmeyenin Hicaz yolculuÄŸuna benzer. Her ikisi de yol boyunca daima gayelerine yaklaÅŸmaktadır. Fakat gözü görmeyenin sevabı daha çoktur Seyr u sülükte de keÅŸfi olmayan salik, görünmüyorsa da terakki halinde olduÄŸu için keÅŸfi olandan Ä°yidir.”
Taha’l-Harîrî’nin vefatına yakın halifesi M. Es’ad Efendi, kendi yerine oÄŸlunun postniÅŸin olması istirhamında bulundu ise de Åžeyh Taha: “OÄŸlum ben varken vardır. Benden sonra yoktur Büyük babanız Hidayetullah Efendi’nin bende çok hakkı vardır. O hakkı ödemek Ä°çin bu emaneti ben size terk ediyorum” dedi Vefatından altı ay sonra da Åžeyh Taha’nın oÄŸlu vefat etti. Taha’l-Harîrî’nin yerine M. Es’ad Erbili postniÅŸin oldu.
Åžeyh Taha’l-Harîrî hazretleri ” Muhammedî-meÅŸreb” olduklarından irÅŸadları da Muhammedi üslupta idi. Hz. Peygamber (s a) Rasülü’s-sakaleyn (=iki ağırlığın, insan ve cinnin elçisi) olduÄŸu gibi, Åžeyh Taha hazretleri de “mürÅŸidü’s-sakaleyn” yani hem insanların. hem de cinlerin mürÅŸidi idi. Hatta cinnilerden “Cuddüh” adında bir halifesinin ve pek çok müridinin bulunduÄŸu rivayet edilmektedir.

​​​

​

​

​

​

​

  • Muhakkak Allah emaneti ehline vermenizi emreder

  • Allah-ü Teâlâ’nın sevgisi

  • Fetret Devresi

  • Hacı Babamızın Evlatlarına Nasihatları

  • Hacı Babamızın Halifeleri

  • Ä°mtihan Dünyası                    

  • Allah ve Resülü’nün dilinden dökülen inciler 

  • Peygamberimiz Bir Sohbetinde buyurdular ki

  • Sohbet

  • Takva

  • Tasavvuf

  • Yaratılanı severiz yaratandan ötürü

  • Zikir

  • Hz.YUNUS ‘ dan (K.S.)

  • Rabıta ile Ä°lgili Âyetler Kudsi Hadisler ve Hadisi Åžerifler

  • Letaife Hamse

  • Mürakebe Makamları

  • Nebî âşığı ÅŸair Nâbî

  • DerviÅŸin GeliÅŸ, GidiÅŸ Halleri

  • Takdir

  • KiÅŸinin Sevgisi

  • NakÅŸibendi Tarikatının Kaideleri ve Kandilleri

SAYFALAR
bottom of page